~Beğenilen Amipler~ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
~Beğenilen Amipler~ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Tem 2009

Cehenneme Övgü


  Gündüz Vassaf - Cehenneme Övgü'den alıntı :

  "... Yapay kategoriler yaşam deneyimlerinin yerini
almış durumda.Tüm duyularımızın toplamından da yoğun
kavramlar , her nasılsa , sözcüklere teslim ediliyor.
Türümüzün en karmaşık ve en zengin deneyimlerinden 
biri olan aşkta örneğin , "seni seviyorum" sözcükleri
bakıştan , temastan , kokudan ve aşkı ifade eden
çeşitli seslerden çok daha büyük önem kazanmıştır.
Duyularımızın ortak yaşanmışlığı aracılığıyla aşkı
paylaşmaktansa , ona sözcüklerle sahip çıkmaya 
çalışıyoruz.Her aşk farklı olduğuna göre ( farklı
kokular , farklı dokunma biçimleri , farklı 
psikolojik roller ) her aşkta , paylaşılan 
sözcükler de farklı olur diye düşünüyor insan.
Ama hayır!Kalıp sözcükler , yaşadıklarımızdan daha
önemli.Ve "seni seviyorum" tümcesindei totaliter
sahiplenme , tüm aşk deneyimlerini standartlaştırıyor.
Aşkı nicelleştiriyor.Bu tümceyi aşkı aritmetiğe
dökmek için kullanıyoruz:
"Ben , üç kere aşık oldum." ..."

26 Tem 2009

Baştan Çıkarıcının Günlüğü ...




  Journal d'un Seducteur'dan alıntı ;

  "Kızı kuşatarak görmesini istemediği şeyleri
gözünden kaçıramayan , kendini kızın duygularında
şiirleştirerek her şeyin istediği gibi kızdan
gelmesini sağlayamayan biri daima bir acemi
olarak kalacaktır.Duyduğu zevkten dolayı onu
kıskanmam.Böyle bir kişinin olup olacağı bir
acemi , bir baştan çıkarıcı , ki hiçbir zaman
kimse bana bu nitelikleri yakıştıramaz.Ben
aşkın doğasını ve anlamını kavramış , aşka
inanan ve onu tepeden tırnağa kadar bilen bir
estet , bir erotistim...Benim tüm bildiğim
budur ; ayrıca , alınabilecek zevklerin en
yüce biçiminin sevilmek , dünyada her şeyden
daha çok sevilmek olduğunu da biliyorum.
Bir kızın ruhuna düş gibi süzülüp girmek bir
sanattır , çıkmak ise bir başyapıt."

  Son cümle benim ziyadesiyle irkilmeme sebep
oldu sevgili kara koyunlar.Fazlasıyla doğru
değil mi sizce de?

20 Nis 2009

FMA is Back !!





  FMA is back!Geçenlerde Fullmetal Alchemist'in yayınlandığı
sitelerden birinde böyle yazıyordu.Yeniden - ve mangaya uygun
olarak - çekiliyor FMA.Benim de ağzımın suyu aktı elbette.
Son günlerde okültizm , simya , mistizm , masonlar , Tapınak
Şövalyeleri , Gül-Haç vs... hakkında sürekli okuduğum için
yemek üstüne ekmek kadayıfı gibi oldu .
  Kendime bir adet Homunculus yapıp evde besleyesim geldi.
Edward da kocam olsun , Sanayi Devrimi zamanı İngiltere'sinde
simya yapıp mutlu mesut yaşayalım.Edward gibi kocam olsun ,
bir milyar yen borcum olsun diyeyim.
  İzleyin yeni çekim FMA'yı uleyn!!

17 Şub 2009

Otostopçunun Galaksi Rehberinden - Alıntı...




  Otostopçunun Galaksi Rehberinden bir alıntı ;

 "Eskiden beri ileri sürüldüğü gibi , Evren tedirgin edici
büyüklükte bir yerdir ve pek çok kişi sakin bir hayat uğruna
bu gerçeği görmezden gelmeye meyillidir.

  Birçokları kendi tasarladıkları daha küçük bir yere
memnuniyetle taşınmaktadır , hatta aslında çoğunluğun yaptığı
da budur.

  Örneğin , Doğu Galaktik Kolun bir köşesinde , büyük bir
orman gezegeni olan Oglaroon'da 'zeki' nüfusun tamamı yalnızca
küçük ve kalabalık bir ceviz ağacında yaşar.Bu ağaçta doğar ,
yaşar , aşık olur , ağacın kabuğuna yaşamın anlamı , ölümün
amaçsızlığı ve doğum kontrolünün önemi hakkında düşündürücü
minik makaleler kazır , son derece küçük birkaç savaşa katılıp
en sonunda daha zor ulaşılabilen dallardan birinin toprağa
bakan tarafına bağlı olarak ölürler.

  Öyle ki , ağaçtan ayrılan tek Oglaroonlular , başka ağaçların
da hayatı destekleyecek kapasitede olup olmadığını merak etmek
ya da öbür ağaçların , yalnızca fazla Oglacevizi yemenin
yarattığı bir yanılsama olup olmadığını sorgulamak gibi korkunç
bir suç işledikleri için sürgüne gönderilenlerdir.

  Bu davranış biçimi ne kadar tuhaf görünürse görünsün , Galaksi
üzerinde benzeri davranış biçiminden suçlu olmayan hiçbir canlı
türü yoktur."




11 Şub 2009

Weird Al - All The Weird Things






  "Weird Al" Yankovic'i bileniniz var mı ? Ben şahsıyla bu kadar
geç tanışmış olduğum için bir çok parodisini kaçırmışım.Hayatını
merak eden varsa şuraya.

-Nirvana -> Smells Like Teen Spirit parodisi :

Smells Like Nirvana

-Michael Jackson -> Beat It parodisi :

Eat it

-Star Wars parodisi :

Saga Begins

-Gangsta Paradise ve Protestan Amish mezhebinin parodisi :

Amish Paradise

  En başarılıları "Smells Like Nirvana" olsa da ben diğerlerini
de oldukça beğendim.İzleyin , pişman olmazsınız .

What is this song all about?
Can't figure any lyrics out
How do the words to it go?
I wish you'd tell me, I don't know
Don't know, don't know, don't know, ooh no
Don't know, don't know, don't know...

Now I'm mumblin' and I'm screamin'
And I don't know what I'm singin'
Crank the volume, ears are bleedin'
I still don't know what I'm singin'
We're so loud and incoherent
Boy, this oughta bug your parents
Yeah!

*belch*

hing!

It's unintelligible
I just can't get it through my skull
It's hard to bargle nawdle zouss
with all these marbles in my mouth
Don't know, don't know, don't know, ooh no
Don't know, don't know, don't know...

Well, we don't sound like Madonna
Here we are now, we're Nirvana
Sing distinctly? We don't wanna
Buy our album, we're Nirvana
A garage band from Seattle
Well it sure beats raisin' cattle
Yeah!

moo..

baa...

And I forgot the next verse
Oh well, I guess it pays to rehearse
The lyric sheet's so hard to find
What are the words, oh nevermind
Don't know, don't know, don't know, ooh no
Don't know, don't know, don't know...

Well, I'm yellin' and we're playin'
But I don't know what I'm sayin'
What's the message I'm conveyin'?
Can you tell me what I'm sayin'?
So have you got some idea?
Didn't think so
Well, I'll see ya
Sayonara, sayonawa
Ayonawa, hodinawa
Odinaya, yodinaya
Yaddayadda, yaaahyaaah
Ayiyaaaaaah!


24 Oca 2009

Ülkesi Olmayan Adam - Bıyıklı Amcanın Notları




    Kurt Vonnegut - A Man Without A Country kitabından alıntılardır :

" -Dünyanın en komik fıkrası : Dün gece rüyamda yünlü kekler yiyordum.
Uyandığımda battaniyem gitmişti."

" -Evrim öyle yaratıcı ki , zürafalara bu sayede sahip olduk."

" -Buraya , yeryüzüne avare avare dolaşmak için geldik.Sana bundan
farklı bir şey söyleyen olursa aldırma."

" -Bu oral seksle golfte ne var , ne olabilir ki acaba?
                                                                 Marslı Ziyaretçi "

" -Bu sonun başlangıcı neydi? Kimileri Adem , Havva ve bilgi ağacının
elması olduğunu söyleyebilir , kuşkusuz bir kandırılma davası.Ben ,
başlangıcın Yunan mitolojisinde ateşi Zeus'tan çalarak insanlara veren
tanrıların oğlu ve bir titan olan Prometheus'tur diyorum.Tanrılar öyle
kızdılar ki onu çırılçıplak , sırtı dönük olarak bir kayaya zincirlediler
ve kartallar ciğerini yesin diye orada bıraktılar.Evladını dövmeyen
dizini döver.
    Ve şimdi tanrıların böyle yapmakta haklı oldukları açıkça görülüyor.
Yakın kuzenlerimiz olan goriller , orangutanlar , şempazeler ve Asya
maymunları bugüne kadar çiğ bitkileri yiyerek gayet güzel yaşamışlarken,
biz sadece sıcak yemek hazırlamakla kalmayıp bir zamanlar yaşam destek
sistemi sunan bu yararlı gezegeni iki yüz yıldan daha kısa bir sürede
özellikle fosil yakıtlarla termodinamik bir alem yaratarak tamamen
tükettik.
    Michael Faraday adlı İngiliz ilk elektrik jeneratörünü daha yüz yetmiş
iki yıl önce yaptı.
    Alman Karl Benz içten yanmalı motorlu ilk otomobili yapalı sadece
yüz on dokuz yıl oldu.
    Şimdi kuru bir delikten ibaret olan ABD'deki ilk petrol kuyusunu
Titusville , Pennsylvania'da Edwin L.Drake sadece yüz kırk beş yıl önce
açtı.
    Ve tabi Amerikalı Wright kardeşler sadece yüz bir yıl önce ilk uçağı
yaparak onunla uçtular.Benzinle işliyordu.
    Karşı konulmaz bu alem hakkında konuşmak mı istiyorsunuz ?
    Bubi tuzağı.
    Fosil yakıtlar çabucak alev alır ! Evet , ve bizler şimdilerde neredeyse
son nefeslerini , damlalarını ve parçalarını ateşliyoruz.Artık elektrik
yok .Her tür taşımacılık durmak üzere ve Dünya gezegeni çok yakında
kafatasları , kemikler ve işe yaramayan makinelerden bir kabuğa sahip
olacak.
    Artık hiç kimsenin elinden bir şey gelmez.İş işten geçti.
    Eğlenceyi bozmayın , ama gerçek şu : Hava ve su dahil gezegenimizin
kaynaklarını sanki yarın yokmuşcasına heba ettik ve artık bir yarın
olamayacak.
    İşte mezuniyet balosu bitiyor , ama henüz yolun yarısında bile değiliz..."