Teknolojik bulamaç filmlerden hoşlananların ilgisini çekmeyecektir
Freaks.Sadeliği , karanlığı , kendine özgülüğü birarada bulmak ancak
iki dünya savaşı arasına girmiş bu filmde mümkün.
Tod Browning, 1932'de seyircilerin dayanamayıp sinemayı terketmesine
sebep olan bu filmi çekerken korku filmi olmasını mı , duyarlı bir sosyal
gönderme olmasını mı yoksa sadece duygu sömürüsüyle para kazandırmasını
mı bekliyordu bilinmez ancak İngiltere'de onlarca yıl yasaklanan Freaks
şüphesiz izleyen herkesi bugün bile dehşete düşürüyor.Günümüz korku
filmlerinin klişelerinden uzak ve tamamen vücutları deforme olmuş oyuncularla
çekilen film izleyenleri rahatsız edecek kadar gerçek.Kendinizi asırlarca
süregelen bedensel güzelliğe tapınma alışkanlığını sorgularken bulduğunuz film ,
normal ve anormal olanın anlamını arıyor.Toplumda ucube olarak nitelendirilen
bedensel özürlüler ,bu filmde hayatlarını sirkte çalışarak sürdürüyorlar.
Ucubelerin kendilerine ait tek önemli kuralları var ; eğer birini incitirseniz
hepsini incitmiş , birini memnun ederseniz hepsini memnun etmiş olrsunuz.Film
bu kuralı çiğneyen Cleopatra'nın başına gelenleri anlatıyor.Cleopatra oldukça
güzel bir trapez artisti , güzelliği etrafındaki tüm erkekleri etkiliyor ,
özellikle de Hans'ı.Hans ise kendisi gibi cüce olan Frieda ile nişanlı.Ancak
Frieda'nın sevgisi bile Hans'ı Cleopatra'ya aşık olmaktan alıkoyamıyor.
Cleopatra ,Hans'ın kendisine olan düşkünlüğünden yararlanıp onu maddi olarak
kullanıyor.Frieda Cleopatra ile konuşmaya gittiğinde Hans'ın bir
servete sahip olduğunu ağzından kaçırıyor , böylece Hercules(Cleopatra'nın
sevgilisi) ve Cleopatra serveti elde edebilmek için planlar yapıyor.Öncelikle
Hans ile evleniyor , daha sonra içkilerine ve yemeklerine zehir katarak onu
yavaşça zehirliyor.Bunu gören diğer ucubeler çok geçmeden Hans'a durumdan
bahsediyorlar.İşte bu Cleopatra'nın sonunu hazırlıyor.
İntikam arzusu film boyunca beyninize kazınıyor . İnsanların özürlülere olan
hakaretleri ve aşağılamaları öyle bir noktaya ulaşıyor ki , ucubelerin intikamları
kendilerini haklı bir konuma çekiyor.Neredeyse seksen yıllık bu film geçen
zamana rağmen hala daha sizi şaşırtıyor ve etkiliyor.
Günümüzde empoze edilen güzel olmanın birey olmayı getirdiği hayaline karşı
ayakta duran sağlam bir başyapıt.Eğer "bizler ve onlardan" hoşlanmıyorsanız
bu filmi izleyin derim.
1 terliksi hayvan:
Bu filmi 2 sene önce eşimle beraber izledik. Başından sonunda kadar hayretler içerisinde kaldık. Filmde yeralan tüm engelli oyuncuların gerçek olduğunu bilmek insanı gerçekten derinden etkiliyor. Filmin senaryosu da yazınızdaki gibi insanı içerisine alıyor. Bünyesi kaldırabilen herkesin bu filmi seyretmesini tavsiye ederim. Bu film asla bir istismar filmi değildir ve sinema tarihinde de tektir.
Yorum Gönder
Terliksi hayvanlar , birleşin !!...