Uyku Direnişi - Beyin Kalbe Acırken

  Uyumamak için direniş.
  Yaptığım tam olarak bu.Tatil günü manyak mısın uyu
diyenler olabilir, baştan belirteyim , uyumaktan nefret
ederim. Bunun başlıca sebeplerinden ilki uykunun zaten
sınırlı hayatımda yaşayabileceğim sürenin çoğunu 
çalıyor olması , diğeri ise uyuduğum zaman pek kolay
uyanamıyor oluşum , ki ikinci sebep zaten birinciyle 
beraber benimle kafa buluyor.
  Kahvemi içtim ve tam gün yaşantıya hazırım.Bu, günümü
uyuyarak geçirmeyeceğime dair kendime verdiğim milyon
sözden biri olabilir belki , ancak bu sefer yazarak uykuyu
protesto ediyorum.Vücudumu kafein bombardımanıyla 
mahvedip , selülitler için cephe açıyor olabilirim , kabul
ediyorum.Yine de selülitli yaşantıyı yarısı uyku tarafından
çalınan bir yaşantıya tercih ederim.
  Uykusuzluğun diğer güzel bir yanı ise , bir noktadan 
sonra alkol etkisi yapıyor oluşu. İki şişe şarap devirip 
üstüne vokta şişeleriyle dans etseniz de , üç gün uykusuz
kalsanız da sonuç aynı .Eğer içmek için yeterli paranız 
yoksa üç gün ya da daha fazla uykusuz kalın , inanın 
bunca zaman verdiğiniz paraya yanarsınız.
  Güneşin doğuşunu izlemeyi seven romantiklerden değilim
elbet.Yalnızca vücudumun benden çalıp keyif yaptığı
saatleri geri istiyorum.Organlarım "oooh , bu salak şimdi 
saatlerce uyur , hadi keyfimize bakalım" derken , tek 
zavallı olan kalp habire çalışıyor.Kalp de tatil yapabilmeli.
Ara ara dursun , şöyle bir ölüp kendimize gelelim.Ben de 
kalbimin çektiği sıkıntıyı tüm organlarıma çektiriyorum 
işte.Bakalım nasıl oluyormuş durmadan çalışmak.
  Uyumamak için direniş tüm hızıyla sürüyor.